5 Mart 2019 Salı

Pontos soykırımının 100.yıl dönümü ekinlikleri devam ediyor; Drama'da kitap tanıtımı ve panel vardı

      
     Yunan, Ermeni ve Asurluların Soykırımı'nın yanı sıra Hellenizm meselelerinin ortaya çıkması konusundaki çalışmaları tanınan ve Yunanlılar, Ermeniler ve Asurlular Soykırımı'nı tanıyan Uluslararası Akademik Soykırım Çalışmaları Birliği üyesi olan sosyal bilimci Teofanis Malkidis Pontos soykırımının 100 yıl dönümü vesilesiyle  "Soykırım: Ret ve Devrim, Hafıza ve Hak Talebi " adlı kitabı yazdı


Resim: Teofanis Malkidis
     Küçuk Asya halkarına gerçekleştirilen soykırımlar ile ilgili çalışmalar yürüten Malkidis bu çerçevede  Drama'da yine yazdığı kitabın tanıtımı ve Pontos soykırımı ile ilgili panel gerçekleştirdi. Drama'da Pontos soykırımının yüzüncü yılı vesilesiyle gerçekleşen etkinliğin onur konuğu yine Turkiye'de Pontus soykırımı ile ilgili çalışmalar yürüten ve yürüttüğü bu çalışmalar yüzünden kovuşturmalara  ve cezalara maruz kalan hatta bu yüzden Turkiyeyi terk ederek Yunanistan'a iltica eden Pontos aktivist Yannis Vasilis Yaylalı da bir konuşma gerçekleştirdi.

Pontos aktivist Yannis Vasilis Yaylalı'nın o gece yaptığı konuşmanın tam metni:


"Öncelikle sizleri en icten duygularimla selamliyorum, bu anlamli toplanti da bulunmak beni oldukca onure etti. Bu anlamli toptantiya beni davet eden arkadaşlara cok tesekkur ediyorum. Buyuk ihtimal ile cogunuz beni tanimiyor, kisaca kendimi tanitacak olursam asimilasyoncu, sömürgeci, fasist Turkiye Cumhuriyetinin varlik nedenine  ortaya koymuş olacağim.


Pontos'da,Samsun'un Bafra ilçesinde dünyaya geldim.Ben dünyaya geldigimde Turkiye cumhuriyeti devletinin 1914 yilinda halkimiza karsi baslattiğı soykırim nerdeyse  tamamlanmis durumdaydi. Benim dedem de bu soykirim surecinin sonucu olarak binlerce Pontoslu Rum cocuk gibi çalınarak Turk ailelerine verildi. Elbette bunun bir amaci vardi, Osmanli'dan devralınan devşirme ocağının cumhuriyet eliyle devam etmesidir.Hem çalınan çocuklari kendi halkina yabancılastırıp ,düsmanlastirmak bu anlami ile kullanmak  hem de ayrica yüzyillik yasadiğımiz çografyanin Türklestirilmesi projesinin son halkasi olarak da musluman Kürt halkina karsi savas gucu olarak kullanmak.
Resim 2 : Teofanis Malkidis
Tum bunlarin sonucu olarak kendini topal Osmanin torunu olarak goren bir Türk ırkçîsî olarak Kürt halkina karsi yurutulen kirli savasin gönüllü parcasi oldum. Doksanli yillarda yurutulen bu kirli savasin sonucu olarak soykirim politikalari devreye sokuldu. Kurt köylerini yaktik.Hiç bir suçu yokken halka iskence ettik, zorla yerlerinden yurtlarindan ettik ve binlerce insan bu yüzden öldürüldü. Ben de boylesi yurutulen operasyonlarin birinde ayagimdan vurularak PKK gerllalarina yarali olarak esir düstüm.

Ben o zamana kadar Kürt halk gerceğinin farkinda degildim, çünku herseyden izole edilerek yalanlarla ezberler ile büyütülmüştük. Ben dagdavKürt halk gercegi ile yüzlesirken kendi kimligimle bulustugumu gördüm.Gerci ben PKKnin elinde esir iken yaktigimiz koyleri  anlatmaya basladigimda askerler bunun uzerine devreye girerek ailemi siz Rumsunuz akilli olun basiniza bela alirsiniz diye hem ailem hem de ailem uzerinden tehdit edildim.


İste görüyorsunuz ki benim Turk olduğumu da Turkiye faşist sistemi söylemisti, yine onlarin söyleminin dişinda kalinca yine Rum oldugumu onlar soyledi.Tüm ezberim tum bu olaylardan sonar tuz buz oldu, Topal Osmanin torunu gün gün partizan Eleni çavuşun torununa dönüştü. Bundan da büyük onur duydugumu bir kere daha sizlerin onunde ifade etmek gerekir.


Rum kimligimin farkina vardiktan sonra Pontos Rum soykirimi uzerine bir cok çalışmam oldu. Hatta yuz yıl sonra Ankara'nin göbeginde Pontos soykırımı ile ilgili konferans dahi yaptik. Elbette fasit Turk devletinin dikkatini bu çalışmalar cekti, bu yuzden bir çok soruşturma baslatildi , hatta bir kaçından ceza dahi aldim ve  hapishaneye atildim ve tek basina 10 ay tutuldum ,toplam 15 ay yattiktan sonra tutuksuz yargilanmak uzere serbest birakildim.

Kürt halki ,Roboski halki ile de dayanisma icerisinde mucadele yürüttüğüm için onlarca dava açıldı.Bunlardan kaynakli da cezalar gelmeye basladi. Tekrtar tutuklanma tehlikem belirince kendi imkanlarimla Yunanistan'a gectim.


Şimdi dostlar türkiye faşist sisteminin soykirim politikalariyla yüzleşmek yerine soykirimda israr politikalarina devam etmekte oldugunu kendi pratiğimle görmüş oldum. Turkiye de şunu görecek ki gerceklestidiği soykırımla yüzleşinceye kadar bizler mücadele etmeye devam edecegiz. Değil yüz yil , bu bin yıl sürse de bu dava bunun icin ne bedel ödenmesi gerekiyorsa onu odeyecek ve soykırımcıları savas suçları mahkemesinde yargilanmalarini görecegiz. Eleni Çavuslarin,Vasil ustalarin torunlari olarak bunun sözünü burada bir kere daha veriyorum. Tesekkur ederim ,Yaşasın
Pontos.

Görüntü kaynak: Teofanis Malkidis




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız için teşekkür ediyorum