Yunanistan'dan dostlar bana bir fotoğraf ulaştırdı. Fotoğrafta geçmişe dair bir takım bilgiler de paylaşılıyor. Selanik'te bulunan Drama'nın Lefkoyia köyünde tıpa tıp bana benzeyen 94 yaşına gelmiş Lefter yaşıyor. Lefter Türkiye'den, Samsun'un Bafra ilçesine bağlı Yayla köyünden gitme ve annesinin ismi Paraskevi, babasının ismi ise Konstantin..
Biz de Bafra'nın Yayla köyündeniz. Dedemizin ailesinin bir kısmı öldürüldükten sonra dedemiz üç yaşındayken bir Türk ailesine veriliyor, en azından öyle tahmin ediyoruz. Dedemizin babası Konstantin ve annesi Paraskevi hemen orada mı öldürüldüler, yoksa tehcir sırasında mi öldürüldüler, ya da Yunanistan’a mi geçtiler hiçbir zaman tam bilgi sahibi olamadık. Fakat şimdi katliam ve soykırımdan kurtulmuş olan akrabalarımı bulmak için bir şansım var. Anlaşılan o ki 94 yaşındaki Lefter benim dedemin kardeşi olabilir.
Yunanistan'da bulunan kadim dostlarım Drama'nın köyü olan Lefkoyia’ya gidip 94 yaşındaki Lefter ile bağlantıya geçecekler. Önce sevgili Lefter ile tanışacaklar, ondan sonra Lefter'e ailesinin Türkiye'de bir kardeşlerini bırakmak zorunda kalıp, kalmadığını soracaklar. Yaşanacak bu sürecin sonucunu büyük bir merak ile bekliyorum.
Hiçbir zaman aile fertlerimi bulmaya bu kadar yaklaştığımı hatırlamıyorum. Şimdi heyecanlanmıyorum desem kendimi ve yazıyı okuyan herkesi yanıltmış olurum. Bana benzeyen bu resim gönderildiğinde Diyarbakır’da halk otobüsü ile bir yerden başka bir yere gidiyorduk. Resmi gördüğümden yazıyı paylaştığım şu ana kadar sanki bulunduğum dünyanın dışında gibiyim. Tüm konuşmaları, sohbetleri “he, he” deyip geçiştirdiğimi hatırlıyorum. Hatta etrafımda bulunan eş dost bu duruma biraz kızmış da olabilir, fakat bir anda her şeyden kopup, bu durumun heyecanına kapıldığım için dostlar da lütfen bana biraz anlayış göstersinler. Böylesi bir süreci her zaman yaşamıyorum. Bizden çalınan ailemizi el yordamı ile, tamamen şansın yardımı ve dostlarımın özverisi ile bulmak üzereyim. Bu duyguyu anlatmak nerede ise imkansız gibi, fakat müthiş sarsıcı olduğunu itiraf etmeliyim.
Hayat yaşadığımız sürece olumlu ya da olumsuz birçok şeyi bize sunuyor. Önemli olan hayatın bize sunduklarına karşı biz neler yapabiliyoruz değil mi. Önyargılarınızın kurbanı olursanız, hayatın her sunduğunu ıskalarsınız ve ezber yaşamı yaşar ölür gidersiniz. Ya da benim gibi, iğne ucu ile sunulmuş imkanları bile değerlendirip sizi var eden köklerinize ulaşabilirsiniz.
Bu mücadeleyi Pontos'ta tüm çocukları çalınan aileler ve yetim kalmış Pontos çocukları için sonuna kadar götüreceğim. Tüm yapılanlara karşı hala buradayız demek için diasporaya sürülen ailemizi bulacağım.
Yayla köyü eski bir Rum yerleşkesi, Bafra’nın güney batısında yer alıyor. Köyün Bafra’ya uzaklığı 31 kilometre. Nebiyan dağının içindeki köylerden biri. Günümüzdeki adı Kestane. Köy olmaktan çıkarılıp Bafra’nın bir mahallesi oldu. Halkımıza karşı geçmişte uygulanan tehcir ve katliamlardan dolayı köyde bugün hiçbir Rum yaşamamakta.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınız için teşekkür ediyorum