Koronavirüs- Covid-19 ilk olarak Çin'in Wuhan şehrinde ortaya çıktı. Dünyanın gündemine ise 31 aralık 2019'da nedeni tesbit edilemeyen bir zature vakasının DSÖ'ne bildirilmesi ile oldu. Dünyaca ünlü bilimsel yayımlar yapılan [¹]Lancet'te yayınlanan bir makale de ilk hastaların hikayelerine bakıldığında Wuhan şehrindeki deniz ürünleri toptan pazarı teması olan kişiler olduğu ortaya çıkıyor. Bu pazarda aynı zamanda canlı olarak yaban hayvanlar da satılıyor.Yine aynı makale de hasta hikayelerinden anlaşıldığına göre Koronavirüs ile ilk temas tarihi 10 aralık 2019 tarihi olduğunu görüşürüz .
|
Johns Hopkins Üniversitesi vaka verileri tablosu
|
Johns Hopkins Üniversitesi'nin düzenli olarak açıkladığı vaka verilerilerine bakıldığında[²] dünya da Covid-19 virüsünün ilk görüldüğü tarihten 11 Nisan 2020 tarihine kadar vaka sayısı 1.883.128 iken, yaşamlarını yitirenlerin sayısı ise 117. 569 olarak gözüküyor. Covid-19 virüsü ilk olarak Çin'in Wuhan şehrinde ortaya çıksada Johns Hopkins Universitetinin aynı veri kaynağına baktığımızda en çok Covid-19 vakası 559.794 kişiyle ABD'de görüldügü gözüküyor. Yine bu ülkede Covid-19 virüsü yüzünden 22.808 kişi yaşamını yitirdi. Yoğun vaka sayısı acısından Amerika'yı sırasıyla Ispanya, Italya,Fransa,Almanya ,Büyük Britanya, Çin, Iran, Türkiye izliyor.
Çin'den sonra en yoğun vakaların görüldüğü ülkelerden biri de Yunanistan'ın da komşusu olan Avrupa ülkesi Italya'dır. Italya'da 11 Nisan 2020 tarihiyle vaka sayısı 159.516 kişiyken, yaşamlarinı kaybedilenlerin sayısı 20.465 kisidir. Covid-19 vakalarında Amerika'dan sonra ölümlerin en yoğun yaşandığı ikinci ülke İtalya'dır . İtalya'da Covid-19 vakalarının ve ölümlerin bu kadar yüksek olmasının nedeni Covid-19 virüsüne karşı tedbirlerde çok gevşek davranmasından, geç tedbir uygulamasından dolayıdır.
KRİZDEKİ YUNANİSTAN DAHA 11 COVİD-19 VAKASI GÖRDÜĞÜNDE OKULLARDA EĞİTİME ARA VERDİ
Yunanistan'da ilk Covid-19 vakası 26 Şubat'ta ortaya çıktı . Italya ziyaretinden Yunanistana dönen bir kadının kendi isteğiyle Selanikte hastaneye gidip kontrol olmasıyla ortaya çıktı. Iki gün sonra kendi isteğiyle doktora giden kadının çocuğunda da Covid-19 virüsü tesbit edildi. Daha sonra Italya, Mısır, Israil'den Yunanistan'a dönen kişilerde virüs'e rastlandı. Yunanistan'da 8 mart itibarıyla 11 kişiye ulaşınca Eğitim bakanı Niki Kerameos tüm okulların kapatılmasına karar verdi. Yunanistan hükümeti komşusu olan İtalya'nın yaptığı aynı hataya düşmeyerek ülkesinde daha vaka sayısı iki haneli rakamların en altındayken okulları kapatarak Covid-19 virüsü için tedbirlerin başlatıldığını da ilan etmiş oldu. Ülkelerin Covid-19 virüsüne karşı aldığı tedbirler o ülkelerin medeniyet seviyesini ortaya koyar. Aslına bakarsanız Yunanistan devleti neredeyse 10 senedir ekonomik krizler ile baş etmeye çalışan bir ülke durumunda, bu kadar zor durumda olmasına rağmen bir çok ülkenin tersine seçimini rantiyeyi koruma yerine insanından yana yapmıştır. Şu an da iktidar da bulunan Miçotakis hükümeti bir kaç yanlışın dışında dünyaya örnek olacak şekilde bu krizi doğru yürüttü.
İLK COVID-19 VİRÜSÜ KAYNAKLI ÖLÜM 12 MART'TA YAŞANDI . 23 MARTTA İSE SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI İLAN EDİLDİ
Yunan hükümeti virüse hiç soluk aldırmadı desek yerinde tesbit olur. Covid-19 virüsü eğer bir zarar veriyorsa, Yunan hükümeti on önlem paketi ortaya koydu . Mesela İlk Covid-19 virüsü nedeniyle ölüm 12 Mart’ta yaşandığında , Yunan hükümeti buna karşılık , marketler ve eczaneler dışında tüm mağazalar, park yerleri, kiliseleri, kütüphaneleri, müzeleri, lokantaları, barları, kapattı . Yunanistan'da hükümet tarih 23 Mart’ı gösterdiğinde Covid-19 virüsü nedeniyle ölüm sayısı 17''ye ve vaka sayısı 695’e bulduğunda bu duruma cevap olarak sokağa çıkma yasağı uygulanmaya başladı.
Tüm bunlar yaşanırken halk sürekli bilgilendiriliyordu. Türkiye'de 10 Nisan'da olduğu gibi yangından mal kaçırır gibi sokağa çıkma yasağı ilânı olmadı. Alınan tüm önlemler ya da alınacak tüm önlemler sırası geldikçe hükümet sözcüsü de olan bulaşıcı Hastalıklar Uzmanı Prof. Sotiris Tsiodras tarafından her gün saat 18.00’de Televizyonlar aracılığıyla halk ile paylaşıldı. İnsanlar en çok bilmedikleri şeylerden ve en önemlisi de bu bilmedikleri şeylere karşı ne yapacaklarını, nasıl davranacaklarını bilmediklerinde paniğe kapılırlar. Türkiye'de Covid-19 vakası neredeyse hiç yönetilememiş , bir gece yarısı alınan karar ile insanlar virüsün kucağına itilmiştir. Yunan hükümeti tane tane ,adım adım ne ile karşı karşıya olduklarını, ne tedbirler aldıklarını, halkin bu sürece nasıl katılması gerektiğini olması gerekene en yakın şekilde anlattı. Örneğin sokağa çıkma yasağı daha gelmeden halk hangi nedenler ile sokağa çıkabilecekleri konusunda bilgilendirildi. Yunan halkı iki kişi olmak koşuluyla spor yapabileceğini biliyordu. Evdeki evcil hayvanı varsa onun için dışarı çıkabileceğini biliyordu. Markete , eczaneye, doktora, bankaya, muhtaç kişilere yardıma, boşanmış çiftlerin çocuklarını görmesine vb toplum 6 madde kod haline getirilmiş sms ve internet yoluyla bilgilendirmek suretiyle dışarı çıkabileceğini biliyordu. Bu yüzden kimse olup bitenler karşısında paniklemedi .
YUNAN HÜKÜMETİ COVID-19 VİRÜSÜNE KARŞI ERKEN ÖNLEMLER ALDI VE MEYVESINI HER ALANDA TOPLADI.
Başta da ifâde ettiğim gibi Yunan halkı cok uzun süredir ekonomik kriz ile baş etmeye çalışıyor. Hatta başka ek nedenler olsa da Syrıza hükümetinin seçimde yenilmesinin nedeni de kriz dönemi hükümeti olması ve kriz dönemi politikalarını, IMF yaptırımlarımı uygulamasında yatar. Bu süreçte tüm bedeli Syrıza hükümeti yaşasa da halk bunu böyle okumayıp krizin faturasını onlara çıkarmıştı. Eski hükümetin uyguladığı politikaların bedeli ağır olsa da Yunanistan bu politikalar sayesinde tam krizden çıkmaya başlamışken bu Covid-19 virüsü yüzünden yaşanacak kriz ile halk yine geçmişe dönüleceği korkusunu yaşamaya başladı.
|
Yunanistan devletinin başlatmış olduğu evde oturuyoruz kampanyasi reklamı
|
İnsan korkuları sadece dışarı çıkıp market alışverişi yapmakla sınırlı değil, çalışmadıklarında eve kapandıklarında , markete gideceklerinde alışverişi yapacak parayı nereden bulacaklar, çalışanların ve işsiz kalanların en büyük korkularından biri budur. Toplumda bir yanda bu korkular, endişeler yaşanırken,
#covid19 virüsüne karşı de en büyük silah ise olabildiğince izolasyon ortamını sağlayabilmektedir .Yunan hükümeti tam böylesi dönemde Türkiye'nin de kendilerinden sonra başlattığı
#evdekal kampanyasina benzeyen
#μένουμεσπίτι (evde oturuyoruz kampanyasını başlattı.Yunanistan
#covid19 virüsüne karşı tedbirler kapsamında başlattığı evde oturuyorum kampanyasını elbette fark yaratacak tedbir paketleriyle birlikte başlattı.Halkın haklı korkularinin önüne geçmek ve kaygılarını gidermek için kapatılan işyerleri ve çalışanlarının uğradığı zararların karşılanması için ilk paketi açıkladı. Ilk tedbir paketi için 10 milyar euro düzeyinde bir bütçe hazırlandı. Yine tedbirler kapsamında Yunanistan'ın , AB’nin covid-19 virüsüne karşı mücadele kapsamında AB üye ülkelerine dağıtılması beklenen 1 trilyon 500 milyar euro mali yardımı ile birlikte , bütçe fazlası olan 37 milyar euro'yu da bu amaçla kullanması bekleniyor.
Birinci tedbir paketinde özetle; Öncelikle İşyerlerinden ayrılmak zorunda kalanlara 800 euro maaş bağladı. Beyan şartı ile işletmelerin tüm vergi ödemeleri faizsiz olarak 4 ay olarak ertelendi .Covid-19 virüsü yüzünden kapatılan işyerlerinde geçici olarak çalışma durumları askıya alınmış olan tüm çalışanlar için devlet iki ay boyunca 800 euro'ya varan para ödeyecek.Çalışanların emeklilik ve sağlık sigorta primleri tamamen devlet tarafından ödenecek.Çalışanların vergi ve ödemeleri 4 ay boyunca ötelenecek.İşyerleri geçici kapatılan şahıs şirket sahipleri içinde 800 euro ödenecek.Önlemler kapsamında kapatılan işyerlerinin kirasının %60'ını Mart ve Nisan aylarında devlet ödeyecek.Bankalara bireysel anlamda kullanılan kredi borçları eylül ayına kadar erteleyecek.İkinci tedbir paketiyle ise ; İşverenler tarafından çalışanlar için Paskalya ikramiyesi verilecek. Kamuda çalışan sağlık çalışanları için de hükümet ek paskalya ikramiyesi verecek .Önlemler nedeniyle kapatılan işyerlerinin serbest çalışanlarına da 800 euro'ya varan ödemeler yapılacak . İşyeri kapanmamışsa bile durgunluk sebebiyle iş kaybı yaşayan serbest çalışanlara da ödeme yapılacağı garantisi verildi.İşyerlerinden ayrılanların ev kiralarının %40'ını devlet ödeyecek .
YUNANİSTAN KENDİSİYLE BENZER ÜLKELERLE KIYAS YAPILDIĞINDA DA VERDİĞİ BAŞARILI MÜCADELE ORTAYA ÇIKIYOR
Covid-19 virüsü ile ilgili Belçika, Hollanda, Portekiz ve Yunanistan arasında kıyaslama yapıldı.
|
Yunan hükümetinin coronavirüs ile ilgili hazırlattığı istatistik
|
Kıyaslama * 26 Şubat ile 6 Nisan arasını kapsıyordu. Hazırlanan grafiğe göre, 17,1 milyon nüfuslu Hollanda’da aynı dönemde 17.851 vaka görülürken, 1.776 kişi virüsten hayatını kaybetti. Ikinci karşılaştırma ise 11,1 milyon nüfuslu Belçika’da 19.691 kişi virüse yakalanırken, 1.447 kişi yaşamını yitirdi. Üçüncü karşılaştırma ise 10,3 milyon nüfusa sahip Portekiz’de aynı süreçte 11.278 koronavirüs vakası görülürken, 295 kişi yaşamını yitirdi. Yunanistan’da ise aynı dönemde 1735 covid-19 vakası görülmüş ve 73 kişi hayatını kaybetmişti.
YENİ DEMOKRASI HÜKÜMETİ ERKEN VE SIKI UYGULADIĞI TEDBİR POLITIKALARI SAYESİNDE ANA MUHALEFET PARTISIYLE ARASINDAKİ FARKI İKİYE KATLADI
Yunanistan Covid-19 virüsüne karşı kriz yönetimimi başından beri sıkı tuttu ve bunun meyvelerini her alanda aldığını söyleyebiliriz. Hatta dediklerimi Pulse araştırma şirketinin SKAİ televizyonu için yaptığı anket de doğruluyor. Pulse [3] araştırma şirketinin SKAİ tv için yapmış olduğu ankette Yeni Demokrasi (ND) hükümetinin Koronavirüs salgını ile mücadele de başarılı olup olmadığı soruluyor. Sonuç ise ankete katılanların %82'si ND hükümetinin koronavirüs'e karşı verdiği mücadeleyi 'kesinlikle olumlu' olarak görüyor.Hatta SYRIZA seçmeninin %78’inin ve KİNAL seçmeninin de %89’unun ND hükümetinin yaptıklarını olumlu bulduğu görülüyor. Hükümetin sokağa çıkma yasağı ise %86 düzeyinde destek buldu. Aynı araştırma şirketi bu dönemde başbakanlığa en uygun lideri sorduğunda Kiryakos Miçotakis %53 desteği bulurken, Aleksis Çipras ise %22'yi ancak bulabildi . Yine benzer şekilde aynı soru partiler açısından sorulduğunda ND %45,SYRIZA %22,KİNAL %5,5,KKE %5 olarak gözüküyor.
BU KAMPANYANIN HANDIKAPLARI DA VARDI. BİRİNCİSİ MÜLTECİLER, İKINCİSİ İSE KİLİSELER VE YAKLASAN PASKALYA
Yunanistan' da Mültecilere ilişkin yaşanan problemler sağcı Yeni Demokrasi (ND) partisinin iktidara gelmesiyle daha da yakıcı hale geldi.Yunanistan'da herkes ND'nin iktidara gelmesi durumuda mültecilerin bir çok hakkının askıya alınacağını ve koşulların iyice kötüye gideceğini konuşuyordu. Maalesef ND'nin iktidara yürümesi kadar gerçek oldu herşey ,ND hükümetinin mültecilere karsı bir çok konuda yönelim oldu bir çok hak gaspı yaşandı ama asıl patlama Koronavirüs meselesinden hemen önce yasandı. Hükümetin Midilli ,Sakız, Kos adalarına mülteciler için kapalı kamplar yapmak istemesi üzerine adalarda yaşayan mülteciler ile polis arasında çok büyük gerginlikler yaşanmıştı. Bu yüzden sadece adalarda değil tüm Yunanistan da çok büyük gösteriler gerçekleşmişti. Daha bu sorun bitmeden Rusya ve Suriye tarafından Türkiye'ye Idlip'te ağır sonuçları olan vir operasyon yapılınca, Türkiye bir çok nedeni içerisinde olan mülteci savaşının startını verdi. Avrupa'dan para sızdırmak, en önemlisi de Suriye'deki varlığının kabul edilmesi ve pozisyonunun desteklenmesi için Yunanistan Turkiye sınırına doğru mültecileri yönlendirmeye başladı. Bu durum Yunanistan'da ki milliyetçi damarı okşadı . Zaten ND hükümetinin bu konuda ki tutumu da belliydi ve göstericileri de özendirecek şeyler de yapraktan geri durmadı, hatta geçiçi olarak mülteci kabulünü bile durdurdu. Bu tür şeyler milliyetçi ve faşistleri harekete geçirdi. Ülkemizi işgal ettirmeyecegiz sloganlarıyla ülkenin dört yanında milliyetçi reflekseler gelişmeye başladi. Hattâ Avrupa'da ki faşistler dahi mültecilerin yogun yaşadığı yerlere akin etmeye başladı, hatta adalar da mülteci kamplarında gönüllü çalışanlara saldırdılar.
|
Moria mülteci kampı |
Tam böylesi sürecin orta yerinde Çin'den başlayan Koronavirüs Yunanistan da da patlak verdi. Yunanistan'da mülteci kamplarının büyük çoğunluğu Ege denizinde bulunan adalarda, Nisan ayına kadar mülteci kamplarında herhangi bir virüs vakasına rastlanmadı.Nisan ayının hemen başında Yunanistan’ın başkenti Atina’nın kuzeyinde bulunan ve toplam 4 bin 800 kişinin yaşadığı Malakasa ve Ristona sığınmacı kamplarında covid-19 virüsü tespit edildi.Bu iki Kampta ki vaka sayısı 28’e çıktı. Bu gelişmenin hemen ardından her iki kamp karantinaya alındı. Bunun üzerine Göçmenlerden Sorumlu Bakan Notis Mitarakis, parlamentoda yaptığı açıklamada, "Virüsün yayılmasını önlemek için tüm gerekli önlemleri alıyoruz" dedi. Adalar da ki en büyük problemlerden biri de Türkiye'den deniz yoluyla kaçak şekilde mültecilerin gelmeye devam etmesi,Yunanistan hukümeti ve kamuoyu en çok bundan çekiniyor . Sokağa çıkma yasağı ilr birlikte doğal şekilde izole olan adalar kampların tüm kötü koşullarına rağmen öyle büyük vakalar yaşamadı. Virüs açısından en çok korkulan kamlardan biri Midilli adasında bulunan Moria kampıydı, 25 bin mülteci bir arada yaşıyor.Neyseki korkulan olmadı, adada sadece bir vaka ortaya çıktı. Umarim bu şekilde de devam eder. Moria da bulunan kampın mutlaka fiziki yapısı küçültmeli ve adada yaşayan mülteciler Yunanistan'a dağıtmalı. Elbette genel önlemlerin de etkisi var ama şans faktörü daha fazlaydı. Mültecilerin adalarda bulunması doğal izolasyon alani yarattı. Daha sonra tedbirler kapsamında yasaklar gelince adalara gidip gelmeler durdu. Fakat adalar da bulunan ve kötü koşullara sahip mülteci kamplarına virüs bir ulaşaydı, çok büyük bir insanlık dramı yaşanırdı. Koronavirüs'e karşı mülteciler yalnız bırakıldı dersek hiç de yalan olmaz ve bunda da hükümetin büyük payı olduğunu yukarıda da biraz anlatmaya çalıştım. Bu bahaneyle yetkililere bir kere daha sesleniyorum, sizler mülteci bir halkın torunlarısınız, evinize sığınmak zorunda kalmış mültecilerin durumunu iyileştirmek için bir an önce harekete geçin. Bugün bu kamplarda büyük bir insanlık faciası yaşanmamışsa bu sizin aldığınız tedbirlerden değil, biraz şans, biraz da adaların doğal izolasyon bölgeleri olmasından dolayıdır. Ritsona kampında görülen vakalar Moria kampında görülse inanın bu facianın altından kalkamazdınız
KİLİSELERİN COVİD-19 TAVRI VE YAKLAŞAN PASKALYA ...
Yunanistan,Türkiye ve neredeyse bir çok ülkede bazı din adamları ve fanatik dinciler covid-19 virüsünü tanrının, ya da allahın cezası olarak insanlığa gönderildi vaazlarında birleştiler. Ülkelerin Covid-19 virüsüne karşı mücadele için aldıkları tedbirleri adeta tanımadıklarını belirten açıklamalar yaptılar, hatta eylemler dahi gerçekleştirdiler. Türkiye'de geç olsa da diyanet camilerde toplu şekilde ibadet etmeyi yasakladi , fakat bir çok ülkede olduğu gibi bazı fanatikler camilerde, cami önlerinde, apartman ve müstakil evlerin çatılarında adeta virüse davetiye çıkaracak şekilde toplu şekilde namaz kıldılar. Hatta o beylik sözleri de bir çok kez duyduk. Tanrı Colvid-19 virüsünü insanları cezalandırmak için gönderdi diye, tabi umreciler fiyaskosu var ki ona değinmek bile istemiyorum, devlet ile umreciler el ele virüsü Turkiye'ye yaymada büyük rol oynadılar.
Yunanistan'da bir kaç gün sonra Paskalya yortusu (bayram) var. Paskalya'nin doğası gereği bir çok yerde toplu şekilde bir araya geliniyor. Kiliselerde toplu şekilde ayın yapılıyor. Kilislerde ayinler bittikten sonra, evlerde, evlerin bahçelerinde paskalya yortusu devam ediyor. Haliyle insanlar yoğun şekilde bir araya geliyor. Bu yüzden Sağlık Bakanlığı sözcüsü Nikos Hardalias bir açıklama yaptı, yaptığı açıklama da “ [4]Paskalya tatilinde kentlere ve adalara giriş çıkışların yasaklandığını ve acil durumlar dışında hiçbir ulaşım aracına bilet kesilmeyeceğini” açıkladı. Hardalias, yasaklara rağmen “özel otolarla seyahat edeceklere 300’er euro para cezası kesileceğini ve oto plakalarına 60 gün süre ile el konulacağını” da sözlerine ekledi. Hatta Yunan Kilisesi Kutsal Sinodu “Köylere, adalara , kiliselere gitmeyin, ayinleri Radyo ve TV’lerden izleyin, kuzu etlerini fırınlarınızda pişirin, kırmızı yumurtaları kendi aranızda tokuşturun, bu yıl evinizde kalın..” şeklinde çağrıda bulundu. Adalar Belediye başkanları ise “Adalarımıza gelmeyin” [5]kampanyası başlattılar ve adalara yapılan “gemi seferlerinin iptal edilmesini ve yalnız gıda ve ilaç nakillerine izin verilmesini” talep ettiler. Rodos açıklarındaki küçük Tilos adası Belediye Başkanı Maria Aliferi, “Adamıza ayak basacak olanlar 15 gün boyunca kiraladıkları evde karantina altında kalacaklarını bilsinler” uyarısında bulundu.
Neden bir anda hükümet, kiliseler üst kurulu, belediyeler aynı anda çağrı yaptılar. Çünkü Türkiye'de ve benzeri bir çok ülke'de görülen dinci fanatiklerin itaatsizlik eylemleri Yunanistan'da da görüldü. Yunanistan her ne kadar modern ülke görüntüsü verse de dinin, din adamlarının kamuoyu üzerindeki etkisini asla küçümsememek gerekir. Bu durumu da şu an hükümet olan sağcı ND partisi en iyi bilir ve bu yüzden ne kadar tepki gelse de asla bu tür girişimlere musahamma gösterilmedi.
|
Atina'da Agios Nikolaos kilisesinde bir papazın gizlice yapmak
istedigi ayini karelere böyle yansıdı .
|
Çünkü Koronavirüs ile mücadelenin başladığı ama daha yasağın gelmediği bir dönemde Selanik'te bir kilisede yapılan ayinde aynı kaşıktan içilen şarap görüntüleri basina yansımıştı. Yasaklardan sinra da böyle görüntüler çıkmaya devam etti ,örnegin mart ayının sonunda İlioupoli'de bir kilise papazi coronavirüs'ten dolayı alınan tedbirlere karşı adeta itaatsizlik eylemi gerceklestirdi.Ayinler yasak olsa da bir gurup kilise cemaati ile ayin yapıldı.Polis bunun üzerine kiliseye gelince polis içeriye giremesin diye kilisenin kapıları kilitlendi.
YUNAN ORTODOKS KİLİSESİ VİRÜS KUTSAL KOMÜNYON YOLUYLA BULAŞMAZ DEDİ.
Yunanistan Ortodoks Kilisesi, koronavirüs salgınına ilişkin resmi bir açıklama yayımladı. Açıklamada,"Ortak bardakla ekmek şarap ayini ve komünyona katılan kilisenin üyeleri için hastalığın bulaşması söz konusu değildir. Her yaştan inananlar bilir ki, Kutsal Komünyon, hastalığın olduğu durumda dahi yaşayan tanrıya kendini teslim etmenin tasdik edilmesi ve sevginin açıkça ilanıdır" denildi..Patras Piskoposu Hrisostomos da ,"Kutsal komünyona inanan herkes bilir ki, hayatta korkulacak bir şey yoktur, bu bir kader meselesidir. Yüzyıllar boyunca Kutsal Komünyon yoluyla bir hastalık bulaştığı görülmemiştir" dedi.
Yunanistan devleti Covid-19 virüsü ile mücadeleyi başından itibaren çok sıkı tuttu, başta, yani iktidar da sağcı ND hükümeti dahi olsa kiliselere göz açtırmadı, herhangi bir müsahamma gösterilmedi. Çünkü zaten cok zor koşullarda mücadele söz konusuydu ve neredeyse ülke hazinesini bu virüs için seferber etmişlerdi . Ne olursa olsun , kim olursa olsun Covid-19 ile mücadele de başa dönmek istemiyorlardı. Yunanistan'da ilk Covid-19 vakası görüldükten bir süre sonra günlük Covid-19 vakası ortalaması 70 kişi civarındaydı. Bir aylık sıkı bir mücadelen sonunda son bir hafta baz alındığında bu ortalama 30 kişiye inmiş durumda ve günlük ölüm vakası da 1 kişiye düşmüş durumda. Unutmayın Yunanistan devleti bu mücadeleyi kriz halindeki bir döneminde yaptı, ilk başta popülizm ile bile suçlandı. Kriz hâlindeki Yunanistan'ın bu kadar parayı, geliri bu virüs ile mücadeleye kullanılmamasını söyleyenler bile oldu. Bu popülist politikaların ceremesini yine Yunanistan halkının ödeyeceği eleştirileri oldu. Tabi daha o zaman tüm dünya da coronavirüsün etkileri tam görülmemiş, 100 binlerce insan bu yüzden ölmemişti. Daha sonra, biraz durum daha anlaşılır olunca , dün savurgan diye hükümeti eleştirenler bu sefer yardım kalemlerinin artırılmasını dahi istedi.
Başından beri Yunan hükümetinin çalışmalarını takip eden birisi olarak Yunanistan hükümeti bu zorlu mücadele de zaferini ilan etmeye hazırlandığını söyleyebilirim. Mayıs ayı, bilemedin haziran ayında hükümetten haklı olarak bu zaferin ilanını hep birlikte duyacağız. Elbette bir çok eksikliğin olduğunu da gördüm. İşte sağlık çalışanlarının haklarımın verilmemesi, Covid-19 virüsü ile mücadele de en ön saf da olmalarına rağmen onlar için gerekli tedbirlerin tam alınamaması gibi,mülteciler meselesinde neredeyse sıfır önlem alınmaması gibi eksiklikler vardı. Fakat gün gün covid-19 virüsünün durumuna göre her açıdan alınan önlemler virüs ile mücadele de bu güne gelinmesini sağladı. Yunanistan'da yaşayan birisi olarak Covid-19 virüsüyle mücadele döneminde neredeyse hiç bir korkuya kapılmadım.Yani aç kalacak mıyım , markete, spora, eczaneye, doktora çıkabilecek miyim diye hiç bir kaygı yaşamadım. Dikkatli olarak sporumu her gün dışarıda yaptım, marketime yasaktan önceki düzenimle gitmeye devam ettim.Devlet sağlamasa da Yunanca dil eğitimimi Uluslararası Kızılhaç aracılığıyla görüyordum, şimdi eğitimim internet aracılığyla devam ediyor. Yunanistan'a sığınmış birisi olarak bir bütün olarak Yunanistan devletinin canını dişine takarak verdikleri bu mücadeleden dolayı teşekkür ediyorum. Coranavirus yüzünden yaşamlarını yitirmiş tüm canların ailerine taziyelerimi sunuyorum. Ve şu an hastanelerde hala tedavi gören hastalara da acil şifa diliyorum. Bir kere daha geçmiş olsun Yunanistan. Umarım Yunanistan'ın başarlı şekilde verdiği mücadele diğer ülkelere de örnek olur. Unutmadan bir hatırlatma yapmak isterim. Covid-19 virüsü ınsanlığın kendi seçimleri doğrultusunda yine insanlığa musallat ettiği bir şeydir. Kimse binbir tane komplo teorisi üretmesin. İnsan artık doğanın bir parçası olduğunu kabul edip o şekilde yaşamaya devam etmeli, böyle yaşanmadığında neler olacağını bir kere daha korkunç bir deneyim ile anlamak zorunda kaldık. Umarım insanlık yaşanan bu faciadan ders çıkarır ve öyle yoluna devam eder...
Kaynakça
1)https://www.hurriyet.com.tr/galeri-corona-virusu-hangi-hayvandan-bulasti-corona-virusu-ilk-nerede-ve-ne-zaman-ortaya-cikti-41479650/4
2)https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-51861400
*http://barisicinaktivite.org/amp/hangisi-iyi-gidiyor-yunanistanin-belcika-hollanda-ve-portekiz-ile-virus-kiyasi/
3)https://www.azinlikca.net/yunanistan-bati-trakya-haber/item/23105-koronali-yunanistan-da-nd-partisi-syriza-yi-ikiye-katladi.html
4)https://ahval.me/tr/yunanistan/yunanistanda-halk-yasaklardan-memnun-ekonomiden-endiseli
5)https://ahval.me/tr/yunanistan/yunanistanda-halk-yasaklardan-memnun-ekonomiden-endiseli
Bu yazı İlk önce kısaltılmış olarak yeni özgür politika gazetesinde yayınlanmıştır.