10 Haziran 2019 Pazartesi

TOPAL OSMAN'IN PONTOS RUMLARINA KARŞI ACIMASIZ İNFAZLARI


TOPAL OSMAN'IN PONTOS RUMLARINA KARŞI ACIMASIZ İNFAZLARI

Her seçim yaklaştığin da olduğu gibi hükumet ve yanlılarının genel yaklaşımlarına bakıldığında stratejisini rakibini ötekileştirme üzerine kurar , sonra elindeki tüm imkânlar ile yönelmeye başlar. Mesele söz konusu  Kürtler ise attık klasikleşmiş oyunlar vardır. PKK kartı devreye sokulur. PKK'ye gösterrnelik  operasyonlar devreye girer. Televizyonlar da şovlar ile kampanyaya dönüştürülmüş operasyon yürütülür. Durum bayağı vahimse göstermelik operasyonlar sonuç vermiyirsa bilinçli olarak askerlerin öleceği plânlar dâhi devreye sokulur. Ya da PKK üzerinden HDP ve Kürtler hedef gösterilerek halk ve provakatorler devreye girer ve ihtiyaca göre ya Kürt mahalleleri basılır ya da HDP binaları hedef alınır, ta ki rantsal (oya tekabül eden )anlamda ihtiyaçlar karşılaşıncaya kadar. 



Türkiye 31 mart günü yerel seçimlere girdi ve AKP neredeyse tüm önemli tüm büyük şehirleri kaybetti. Hem de elindeki tüm devlet imkanlarını kullanmasina rağmen, tabi kaybetmesinde en büyük etkenlerden biri  Kürtlerin de tercihini demokrasiden,  yani  Cumhur ittifakının karşısındaki gücü  millet ittifakını desteklenmesinden kaynaklaniyordu.

AKP hükümetleri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kaybetmeyi kabul etmeyeceğinin daha önceki seçimlerden de iyi biliyoruz.7 haziranı ve sonrasını herkes hatırlar. AHK hükümeti ve RTE bir süre olaya sessiz kaşldıktan sonra neredeyse devlet gibi imkanı olan Istanbul belediyesi için yerel seçimleri'nin iptal start ı verildi. Sonuçta kurmaca gerekçeler ile seçim iptal edildi. YSK'nın gerekçeli kararı ve başkanın şeyhinde de bunu gördük. Fakat o süreçte AKP hükümeti ve Cumhur koalisyonunun hesaplamadığı bir şey oldu. Oyun, hırsızlık bu kadar aleni yapılınca halk CHP adayı Ekrem Imamoğlu'nun elinden zorla belediyenin alındığını gördü. İmamoğlu  da alışıldık siyasetin dışında dil ve üslup ile tüm olup bitenleri karşılayınca ve halk toplantılarıyla bu durumu lehine dönüştürmeye başlayınca  AKP ve Hükümet yetkilileri Kürtlerden alışık olduğunuz ötekileştirme politikasını devreye soktu . CHP adayı Ekrem İmamoğlu Karadenizli hatta Trabzonluydu. Ermeni meselesi olunca Asala, Kürtler söz konusu olunca PKK devreye sokuluyor ve ötekileştirme operasyonu başlıyordu. Söz konusu Karadeniz olunca en uygun araç Pontos  ve Pontosluluktu doğal olarak da Ekrem İmamoğlu rahatlıkla  ve Pontosçu olmakla suçlanabilirdi. 

Bu anlamıyla ötekileştirme operasyonunun İlk perdesini ramazan ayı programı nedeniyle katıldığı bir iftar da konuşma yapan Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu,açtı. Göksu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen daha sonra türlü oyunlarla mazbatası elinden alınan Ekrem İmamoğlu'nun kazanmasına en çok Yunan medyasının sevindiğini ifade etti. Ardından da iftar programına katılanlara İmamoğlu'nun nereli olduğunu sordu. Ramazan programına katılanlardan “Trabzon” cevabını alan Göksu “E hesap başka” dedi.Sonrası herkes tarafından malum, CHP'nin İstanbul büyükşehir belediye başkanı Ekrem İmamoğlu için Pontos, Pontosluluk, Pontosculuk üzerinden linç kampanyalarının ardı arkası kesilmedi. Imamoğlu çoğunlukla sukunetini korudu ta ki 3 Haziran günü  AKP genel başkan yardımcısı Nurettin Canikli'nin Giresun'da yaptığı konuşmaya kadar . Canikli Güresun'dan yaptığı konuşma da “O zamanlar Topal Osman Ağa hangi amaçla kime karşı bu mücadeleyi vermişse şimdi de aynı hain projeyi hayata geçirmek isteyenlere karşı o projeyi inşallah biz akamete uğratmak için Giresunlular olarak bu çalışmayı sürdüreceğiz...” dedi 

Canikli'nin hemen ardından Giresun'da bir konuşma da CHP'nin İBŞB'si başkan adayı Ekrem İmamoğlu yaptı.İmamoğlu hakkında ki Pontoslu olmak ile ilgili iddialara sessizliğini bozarak (isteyerek ya da zorunda kalarak ) resmi söylemi Topal Osman'ı da kapsayacak şekilde 'kuruluş değerleri' olarak şu şekilde ifade etmek durumunda kalıyordu “Türkiye'nin o güzelim Misak-ı Milli sınırlarına, komutanlarına, askerlerine, benim dedeme, sizlerin dedelerine, Topal Osman'a, bayrağına, havasına, suyuna, doğasına, bu ülkenin kuruluş değerlerine, Cumhuriyet'e, demokrasiye, çocuklarımızın dünden bugüne gelip, yarınlara ulaşmasının yolunu açan, bu ülkenin tek lideri Mustafa Kemal Atatürk'e bağlıyım...”





Öyle yok size katilden kahraman yaptırmayız ...

TOPAL OSMAN'IN PONTOS RUMLARINA KARŞI ACIMASIZ İNFAZLARI

Yannis V Yaylalı

Ümit DOĞAN'ın Mustafa Kemal'in muhafızı TOPAL OSMAN' kitabı evlere şenlik. DOĞAN  Ermeni ve Rum katili Ceteci Topal Osman'dan kahraman çıkarmak için fena çuvallayan bir kitap yazmış , kitabı çözümledikce sizler ile gün ışığına çıkmayan cinayetleri paylaşacağım. .

Bu kıtabın Üçüncü Bölüm başlığı "1920 yılı olayları, Osman Ağa ile Ankara arasındaki ilişkiler ve Osman Ağa tarafından kurulan gönüllü Giresun  alayları ". Bu bölümün içerisinde bir çok alt başlık bulunuyor, bu bölümde biz kitabın 100-101 . sayfasında ' Osman Ağa'nın  Acente Katibi Yorgiyi Cezalandırılması ve Doktor Tomayidis Olayı ' adı ile açılmış başlığın altında Giresun'da  işlenen iki cinayetlere bakacağız . Bu bölümde Ümit Doğan iki Pontos Rumu'nun Topal Osman ve adamları  tarafından  nasıl katledildiğini normal bir durummuş gibi anlatıyor. Topal Osman'ın öncülüğü ile kurulan Gönüllü Giresun alaylarının nasıl cinayetler şebekesi olduğunu bir kere daha bize kanıtlamış da oluyor.

Bir kere daha Ümit Doğan bize  nasıl sudan sebepler ile Pontos Rumlarının çetelerin  insiyatifine bırakıldığını  ve  nasil katledildiğini gösteriyor. Doğan' ın amacı elbette Rumlara karşı yürütülen çete faaliyetlerini göstermek değil, Türklük için nasıl yararlı işler yaptığını ispat etmek, fakat eğer sadece  bu iki örneğe bile baktığımızda Pontos'da halkımıza karşı nasıl acımasızca saldırı politikası izlendiği görüyoruz.

Hiç bir suçu olmayan  Katip Yorgi ve Doktor Tomayidis  Topal Osman ve adamları  tarafından sudan sebebler yüzünden hunharca katledildi. Eğer tarafsız bir heyet oluşturulup o gün olup bitenler incelenirse, binlerce, onbinlerce benzer vakaların olduğu ortaya çıkacaktır. ..

Kitaptaki tüm vakaları inceleyip, tek tek sizler ile  paylaşacağım.

Osman Ağa'nın Acente Katibi Yorgi'yi Cezalandırması ve Doktor Tomayidis olayi

***

Acente katibi Yorgi 'Türk Hükümeti olmaz Yunan Hükümeti olur bunda ne var?" Dediği için Topal Osman tarafından infaz edildi

"Acente Katibi Yorgi ve Ahiskalioğlu Ahmet Ağa'nın arasinda öncelen sika bir dostluk varken,  izmir ve istanbul'un işgalinden sonra tipki çıtroğlu sava gibi,  katip Yorgi nin de hal ve hareketleri değişmeye başlar.  Bir konuşma es nasinda Ahmet Ağa'ya Türk Hükümeti olmaz Yunan Hükümeti olur bunda ne var?"  der.  Bu sözleri içine sindiremeyen Ahmet Ağa,  durumu Osman Ağa'ya anlatur.  Osman Ağa Yorgi Efendi yanına çağırr.  Yorgi Efendi demek Türk Hükümeti olmaz Yunan Hükümeti olur,  bunda ne var değil mi? ( 227) der.  Yorgi, "evet Ağa hazretleri"  diye cevap verirken başina geleceği anlamıştir.  Yorgiyi o günden sonra gören olmamistir "

*****

Doktor Tomayidis yanliş yazdığı söylendiği ilaçlar yüzünden Topal Osman ve adamları tarafından infaz edildi

"1920 yilinin Mayıs (228) ayında,  iki Rum doktor Türk hastalan muayene et memeye başlar,  ettikleri zaman da başka hastalığa ait reçeteler verirler.  Türk hastalar,  Türk doktorlara muayene olup ellerinde reçeteyi gösterip,  bu ilaçlar kullandlik fakat şifa bulmadık,  derler.  Türk doktorlar bu reçetelerin başka has-  tallklara ait olduğunu hastalara anlatirlar.(229) osman Ağa'nın yeğeni ile evli olan Türk doktor Hicabi Bey durumu Osman Ağa'ya anlatar.  Ağa'nin bu du ruma pek can sıkılır.  Gümüşreisoğlu Mustafa Kaptan'a bu iki doktora gerekli cezanın verilmesini emreder.  Mustafa Kaptan hasta numarası yapar ve doktor eve çağirirlar.  Olayin devamini Osman Fikret Bey'in anlarandan aktaralım :

'Kaptan Mustafa hasta olmuş,  Hacıhüseyin Mahallesi'nde bir evde yatıyordu.  Osman Ağa'dan baktırımasini istemiş. Aga bir doktora güya baktirmiş,  hastaluk teşhis edilememiş.  Doktor Hicabi Bey konsulteye lüzum gostermiş ve Ağa'nın emir ve tavsyesi ile şehir doktorları hastanın evine gönderilmiştir.  Kimi münferit kimi meslektaşları ile gitmişlerdi.  Eve ilk giren Doktor Tomayidis ve yaninda ihtiyaten giden babasi Doktor Savlidi ve Hükümet doktoru Ali Hikmet Beylerdir Salona ve sedirin üstüne oturuyorlar Bitişik oda da güya hasta var ve kapısı yarı açıktır.

Bu arada doktor şaban Bey eve girmiş Hicabi Bey de girmek üzeredir silahlar patliyor Doktor Tomaydis, babasi ve Hikmet Bey vunuluyor.(230)  Evet,  Hikmet Bey de yanlislıkla vurulmuştur.  Türk doktorlarin, Osman Aga'nin adamlarının Rum doktorlara öldüreceğinden haberleri yoktur.  Silahlar patlayunca kaçmak isteyen Hikmet Bey,  Osman Aga'nın onu hiç tanimayan bir adami tarafından yanlislikla vurulur.  Osman Ağa çok uzulur ve sinirlenir "Bu hatay hanginiz yaptiniz?(231) . diyerek adamlarna bağırıp  çağırsa da ne yazik ki iş isten geçmiştir"

227)Sarıbayraktaoglu a g e sayfa 88
228) Topallı  a g e olayin temmuz ayında olduğunu yazar
229) Sarıbayraktaoglu a g e sayfa 105
230)Topallı a g e sayfa 188
231) Sarıbayraktaoglu  a g e

****


Mustafa Kemal'in Muhafizi Topal Osman /  Ümit Dogan Sayfa 100-101

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız için teşekkür ediyorum